Kurban Bayraiı'nin birinci gununun 4 Ekim Hayvanlari Koruma Gunu'ne denk gelmesi sizce de trajikomik degil mi ?
Barinaklarda yasayan hayvanlarin icler acisi durumuna '' DUR '' demek , hayvanlara gosterilen acimasizliga ve ilgisizlige sessiz kalmak yerine onlara yardim elinin uzatilmasina onculuk edilmesi bu seneki en buyuk dilegim ...
Hayvanlari koruyalim . Hayvanlara eziyet etmeyelim . Hayvanlari sevelim . Onlara yardimci olalim . Onlarinda canli oldugunu unutmayalim . Hayvanlari Koruma Gunu 'nde ogrendiklerimizi yasam boyu uygulayalim .
Barinaklarda yasayan hayvanlarin icler acisi durumuna '' DUR '' demek , hayvanlara gosterilen acimasizliga ve ilgisizlige sessiz kalmak yerine onlara yardim elinin uzatilmasina onculuk edilmesi bu seneki en buyuk dilegim ...
Hayvanlari koruyalim . Hayvanlara eziyet etmeyelim . Hayvanlari sevelim . Onlara yardimci olalim . Onlarinda canli oldugunu unutmayalim . Hayvanlari Koruma Gunu 'nde ogrendiklerimizi yasam boyu uygulayalim .
Gecen gun bir internet sitesinde '' Istanbul’daki Kopeklerin Hayirsizada Surgunu '' ile ilgili bir yazı okudum , burada bu ozel gunde sizlerle paylasmak istedim ..

Kopekler insanin en sadik dostu . Onlarla kimi zaman evimizi , kimi zaman sokagimizi paylasiyoruz yasadigimiz sehirlerde . Anlatacagimiz olay huzunlu bir hikaye bu dostlarimiz hakkinda . Gercekte bir hikaye degil de surgun desek daha dogru olur : Hayirsizada Surgunu …
“Kopeklerin en çok sevildigi ulke hangisidir ? Turkiye (notum : evet batida Osmanli Devletine uzun zamandan beri Turkiye deniliyordu ) . Orada onlarin hepsine uygun olup olmadigina bakmaksizin yemek veriliyor . Hamile disi sokak kopeklerine dogum yapmalari icin evlerin onunde ot veya samandan yatacak yer hazirlaniyor . Camiden cikildiginda , onlara ozel olarak yapilmis peksimet dagitiliyor . Istanbul’da kendilerini barindirma haklari meshurdur .
Cok ilginctir ki Istanbul ’daki kopeklerin ilk kez basinin belaya girmesinin sebebi Ingiliz bir turisttir . Galata ’da gezerken kopek saldirisina ugrayan turist , bastonuyla kendini savunmaya calissa da kacarken yuksek bir yerden dusup olunce Ingilizler ultimatom verir . Sultan II. Mahmut sokak kopeklerinin toplanip sehrin disina birakilmasina karar verir ama halkin tepkisi sultana geri adim attirir . Istanbul halki , kopeklerin sehri belalardan koruduguna inanir .
O adada 80 binden fazla kopek acliga , susuzluga ve sicaga terk edilmis . Arada tekneyle ile yeni kopek getirilmis Hayirsizada’ya . Bu boyle uc ay surmus . Caresiz kopekler ne kadar uzakta olsa da bir tekne gorunce basliyorlarmis ulumaya . Aci iniltileri Istanbul sokaklarindan duyulur olmus .
Halk ise bu durumdan rahatsiz olmsş ama elden bir sey gelmemis bu sefer . Seslere dayanamayanlar sandallara , teknelere atlayip en azindan bir kac tanesini gizlice geri getirmeye gitmisler ve adaya yanastiklarinda gordukleri manzarayi bir daha hic unutamamislar ; kume kume kopek cesetleri , 1 mil uzaktan hissedilen agir bir les kokusu , gunesten bunalmis hararetle denize girip son gucuyle suda kalmaya çalisan , adada golge bulmak icin topragi kazan , leslerden et koparmaya calisan , acliktan gozu donbmus bir sekilde birbirine saldiran kopekler .
Ne diyelim , 21. yyda hala cozulmemis bir basibos kopekler sorunu ve katledilen on binlerce kopek . Belki de sorunun cozumunu kopekleri vahsice katletmek veya toplama kamplarina doldurmaktan baska bir yonde aramaliyiz .
Cannes Film Festivali’nde en iyi kisa film odulunu alan Hayirsizada (Chienne d’Histoire) Yonetmen Ermeni kokenli bir Fransiz . Suluboya tablolar gibi yapilan animasyon filmde , Istanbul’un artan sokak kopeklerinin toplanip Hayirsizada’ya goturulmeleri , orada birbirlerini kirarak olmeleri anlatiliyor .

Bu kentin sokak kopeklerinin nufusu 60 bin kadardir . Kucuk asiretlere bolunmusler ; bu asiretlerin her birinin bir sokagi veya bir mahallesi bulunuyor ve oradan cikmadiklari gibi kimseyi de sokmuyorlar , boylece her kopek ayni mahallede dogup , buyuyup olur . Luksun ve zarafetin merkezi olan Pera Caddesi ’nin orta yerinde bu kopekleri caddenin veya kaldirimin ortasinda yayilmis bulursunuz . Kirlarin ortasindaki kadar rahat bir sekilde gelen geceni umursamiyorlar . Daha dogrusu kendi evlerinde olan onlar ; size de onlarin rahatini bozmamak dusuyor .”‘
O zamanlar Mancacilik diye bir meslek var . Manca kedi , kopek yiyecegi demek . Mancaci ise , bu yiyecekleri satan kimseye denir . Eger sokak hayvanlarini besliyorsaniz Mancacidan bu yiyecekleri alip hayvanlara veriyorsunuz . Isterseniz de , Mancaci’ya para veriyorsunuz o sizin yerinize sokak hayvanlarini duzenli olarak besliyor .
Cok ilginctir ki Istanbul ’daki kopeklerin ilk kez basinin belaya girmesinin sebebi Ingiliz bir turisttir . Galata ’da gezerken kopek saldirisina ugrayan turist , bastonuyla kendini savunmaya calissa da kacarken yuksek bir yerden dusup olunce Ingilizler ultimatom verir . Sultan II. Mahmut sokak kopeklerinin toplanip sehrin disina birakilmasina karar verir ama halkin tepkisi sultana geri adim attirir . Istanbul halki , kopeklerin sehri belalardan koruduguna inanir .

Yine 1865 senesinde ( Sultan Abdulaziz donemi ) artan kopek nufusu birilerini harekete gecirir . Kopeklerin toplanip bogazdaki Hayirsiz Ada’ya birakilmasi kararlastirilir . Toplanilan kopekler adaya vapurlarla sevk edilir . Tam bu sirada gerceklesen buyuk Istanbul yangini , Beyazit ’tan Gedikpasa ’ya kadar evleri kul eder . Halk kopeklerin sehirden yollanmasina baglar bu buyuk felaketi . Kim bilir belki de haklidirlar . Kopekler olsa belki yangindan bu kadar buyumeden once haber alinabilecekti . Ikinci bir emirle kopekler adadan alinir ve gerisin geri Istanbul sokaklarina doner .
II. Abdulhamit doneminde cikan kuduz salginina ragmen , padisah kopekleri bogdurmak , yaktirmak veya sehir disina yollamak yerine kuduzla savasmayi secer . Kuduzu engellemek icin dunyanin ucuncu kuduz enstitusunu Istanbul’da actirir . Kopekler son rahat yillarini bu donemde gecirir .
Ittihat Terakki donemi ise kopekler icin sonun baslangicidir . Belediye Baskani Suphi Bey sokaklardaki kopek nufusundan cok rahatsizdir . Oyle ki Istanbul nufusunun 1 milyon oldugu o gunlerde sokak kopeklerinin sayisi 80 bini asmistir . Neredeyse on kisiye bir sokak kopegi dusuyor demek oluyor bu . Ve nihayetinde Hayirsiz Ada toplama kampi kararlari yeniden yururluge konur . 80 bin kopek birkac gun icerisinde toplanarak vapurlarla adaya birakilir .

Konumuza donecek olursak , 1910 Haziraninda 80 bin kopek toplanip bu adaya atildi demistik . Adada kopeklerin yiyecek bulmasi imkansizdir . O kadar kopege kucuk bir kuyudan su da verilemez . Gunesten korunabilecekleri bir agac bile yoktur o Haziran sicaginda .

Bu noktada Hayirsizada hakkinda biraz bilgi vereyim . Istanbul adalari icerisinde adalar kumesine en uzak olan ada , Sivri Ada adiyla da anilir . Bizans doneminde Oxia adiyla anilirken , bir surgun mekani olarak kullanilmistir . Ayni zamanda ada uzerinde tarihi bir manastir bulunur . Din adamlari hayatlarinin son demlerinde bu adaya gelerek inzivaya cekilirmis . Bu ada uzerinde bir tane bile agac bulunmaz . Yalnizca kucuk bir tatli su kuyusu vardir . Ayrica Haydarpasa rihtimi yapilirken buradan kirilarak getirilen taslar kullanilmistir .
O adada 80 binden fazla kopek acliga , susuzluga ve sicaga terk edilmis . Arada tekneyle ile yeni kopek getirilmis Hayirsizada’ya . Bu boyle uc ay surmus . Caresiz kopekler ne kadar uzakta olsa da bir tekne gorunce basliyorlarmis ulumaya . Aci iniltileri Istanbul sokaklarindan duyulur olmus .
Halk ise bu durumdan rahatsiz olmsş ama elden bir sey gelmemis bu sefer . Seslere dayanamayanlar sandallara , teknelere atlayip en azindan bir kac tanesini gizlice geri getirmeye gitmisler ve adaya yanastiklarinda gordukleri manzarayi bir daha hic unutamamislar ; kume kume kopek cesetleri , 1 mil uzaktan hissedilen agir bir les kokusu , gunesten bunalmis hararetle denize girip son gucuyle suda kalmaya çalisan , adada golge bulmak icin topragi kazan , leslerden et koparmaya calisan , acliktan gozu donbmus bir sekilde birbirine saldiran kopekler .

Hayirsizada – Barking Island (2010)
Ermeni asıllı Fransız yonetmen , bu duruma acimasizca elestiri getirse de unutmayalim ki bu butun insanlarin ayibidir . Avrupa sehirlerinde ayni manzara hatta daha bile kotusu yasanmis , hayvanlar yakilarak telef edilmistir . Burada olayin vahametini arttiran , o tarihe kadar dokunulmadan yasamalari ve sayilarinin yuzbinleri bulmasindan sonra toplu halde katledilmeleridir .

Bugra Derci