Saturday, October 4, 2014

Istanbul’daki Kopeklerin Hayirsizada Surgunu

Kurban Bayraiı'nin birinci gununun 4 Ekim Hayvanlari Koruma Gunu'ne denk gelmesi sizce de trajikomik degil mi ?

Barinaklarda yasayan hayvanlarin icler acisi durumuna '' DUR '' demek , hayvanlara gosterilen acimasizliga ve ilgisizlige sessiz kalmak yerine onlara yardim elinin uzatilmasina onculuk edilmesi bu seneki en buyuk dilegim ...

Hayvanlari koruyalim . Hayvanlara eziyet etmeyelim . Hayvanlari sevelim . Onlara yardimci olalim . Onlarinda canli oldugunu unutmayalim . Hayvanlari Koruma Gunu 'nde ogrendiklerimizi yasam boyu uygulayalim .
Gecen gun bir internet sitesinde '' Istanbul’daki Kopeklerin Hayirsizada Surgunu '' ile ilgili bir yazı okudum , burada bu ozel gunde sizlerle paylasmak istedim ..

Kopekler insanin en sadik dostu . Onlarla kimi zaman evimizi , kimi zaman sokagimizi paylasiyoruz yasadigimiz sehirlerde . Anlatacagimiz olay huzunlu bir hikaye bu dostlarimiz hakkinda . Gercekte bir hikaye degil de surgun desek daha dogru olur : Hayirsizada Surgunu …
Istanbul’un fethinden beri kopekler de sehrin bir parcasi haline gelmisti . Bizans doneminde daha cok kedilerin hakim oldugu kentte , Turklerle birlikte kopekler dokunulmazlik kazanmisti . Sokaklarda , caddelerde serbestce dolasan kopekler , yabancilari cok sasirtiyordu . 1800 'lerin sonunda , Fransiz Dergisi L’Illustration , bu konudan soyle bahseder :

“Kopeklerin en çok sevildigi ulke hangisidir ? Turkiye (notum : evet batida Osmanli Devletine uzun zamandan beri Turkiye deniliyordu ) . Orada onlarin hepsine uygun olup olmadigina bak­maksizin yemek veriliyor . Hamile disi sokak kopeklerine dogum yap­malari icin evlerin onunde ot veya samandan yatacak yer hazirlaniyor . Camiden cikildiginda , onlara ozel olarak yapilmis peksimet dagitiliyor . Istanbul’da kendilerini barindirma haklari meshurdur .
Bu kentin sokak kopeklerinin nufusu 60 bin kadar­dir . Kucuk asiretlere bolunmusler ; bu asiretlerin her birinin bir soka­gi veya bir mahallesi bulunuyor ve oradan cikmadiklari gibi kimseyi de sokmuyorlar , boylece her kopek ayni mahallede dogup , buyuyup olur . Luksun ve zarafetin merkezi olan Pera Caddesi ’nin orta yerinde bu kopekleri caddenin veya kaldiri­min ortasinda yayilmis bulursunuz . Kirlarin ortasindaki kadar rahat bir sekilde gelen geceni umursamiyor­lar . Daha dogrusu kendi evlerinde olan onlar ; size de onlarin rahatini bozmamak dusuyor .”‘
O zamanlar Mancacilik diye bir meslek var . Manca kedi , kopek yiyecegi demek . Mancaci ise , bu yiyecekleri satan kimseye denir . Eger sokak hayvanlarini besliyorsaniz Mancacidan bu yiyecekleri alip hayvanlara veriyorsunuz . Isterseniz de , Mancaci’ya para veriyorsunuz o sizin yerinize sokak hayvanlarini duzenli olarak besliyor .

Cok ilginctir ki Istanbul ’daki kopeklerin ilk kez basinin belaya girmesinin sebebi Ingiliz bir turisttir . Galata ’da gezerken kopek saldirisina ugrayan turist , bastonuyla kendini savunmaya calissa da kacarken yuksek bir yerden dusup olunce Ingilizler ultimatom verir . Sultan II. Mahmut sokak kopeklerinin toplanip sehrin disina birakilmasina karar verir ama halkin tepkisi sultana geri adim attirir . Istanbul halki , kopeklerin sehri belalardan koruduguna inanir .
Yine 1865 senesinde ( Sultan Abdulaziz donemi ) artan kopek nufusu birilerini harekete gecirir . Kopeklerin toplanip bogazdaki Hayirsiz Ada’ya birakilmasi kararlastirilir . Toplanilan kopekler adaya vapurlarla sevk edilir . Tam bu sirada gerceklesen buyuk Istanbul yangini , Beyazit ’tan Gedikpasa ’ya kadar evleri kul eder . Halk kopeklerin sehirden yollanmasina baglar bu buyuk felaketi . Kim bilir belki de haklidirlar . Kopekler olsa belki yangindan bu kadar buyumeden once haber alinabilecekti . Ikinci bir emirle kopekler adadan alinir ve gerisin geri Istanbul sokaklarina doner .

II. Abdulhamit doneminde cikan kuduz salginina ragmen , padisah kopekleri bogdurmak , yaktirmak veya sehir disina yollamak yerine kuduzla savasmayi secer . Kuduzu engellemek icin dunyanin ucuncu kuduz enstitusunu Istanbul’da actirir . Kopekler son rahat yillarini bu donemde gecirir .

Ittihat Terakki donemi ise kopekler icin sonun baslangicidir . Belediye Baskani Suphi Bey sokaklardaki kopek nufusundan cok rahatsizdir . Oyle ki Istanbul nufusunun 1 milyon oldugu o gunlerde sokak kopeklerinin sayisi 80 bini asmistir . Neredeyse on kisiye bir sokak kopegi dusuyor demek oluyor bu . Ve nihayetinde Hayirsiz Ada toplama kampi kararlari yeniden yururluge konur . 80 bin kopek birkac gun icerisinde toplanarak vapurlarla adaya birakilir .


Bu noktada Hayirsizada hakkinda biraz bilgi vereyim . Istanbul adalari icerisinde adalar kumesine en uzak olan ada , Sivri Ada adiyla da anilir . Bizans doneminde Oxia adiyla anilirken , bir surgun mekani olarak kullanilmistir . Ayni zamanda ada uzerinde tarihi bir manastir bulunur . Din adamlari hayatlarinin son demlerinde bu adaya gelerek inzivaya cekilirmis . Bu ada uzerinde bir tane bile agac bulunmaz . Yalnizca kucuk bir tatli su kuyusu vardir . Ayrica Haydarpasa rihtimi yapilirken buradan kirilarak getirilen taslar kullanilmistir .

Konumuza donecek olursak , 1910 Haziraninda 80 bin kopek toplanip bu adaya atildi demistik . Adada kopeklerin yiyecek bulmasi imkansizdir . O kadar kopege kucuk bir kuyudan su da verilemez . Gunesten korunabilecekleri bir agac bile yoktur o Haziran sicaginda .

O adada 80 binden fazla kopek acliga , susuzluga ve sicaga terk edilmis . Arada tekneyle ile yeni kopek getirilmis Hayirsizada’ya . Bu boyle uc ay surmus . Caresiz kopekler ne kadar uzakta olsa da bir tekne gorunce basliyorlarmis ulumaya . Aci iniltileri Istanbul sokaklarindan duyulur olmus .

Halk ise bu durumdan rahatsiz olmsş ama elden bir sey gelmemis bu sefer . Seslere dayanamayanlar sandallara , teknelere atlayip en azindan bir kac tanesini gizlice geri getirmeye gitmisler ve adaya yanastiklarinda gordukleri manzarayi bir daha hic unutamamislar ; kume kume kopek cesetleri , 1 mil uzaktan hissedilen agir bir les kokusu , gunesten bunalmis hararetle denize girip son gucuyle suda kalmaya çalisan , adada golge bulmak icin topragi kazan , leslerden et koparmaya calisan , acliktan gozu donbmus bir sekilde birbirine saldiran kopekler .

Ne diyelim , 21. yyda hala cozulmemis bir basibos kopekler sorunu ve katledilen on binlerce kopek . Belki de sorunun cozumunu kopekleri vahsice katletmek veya toplama kamplarina doldurmaktan baska bir yonde aramaliyiz .

Hayirsizada – Barking Island (2010)

Cannes Film Festivali’nde en iyi kisa film odulunu alan Hayirsizada (Chienne d’Histoire) Yonetmen Ermeni kokenli bir Fransiz . Suluboya tablolar gibi yapilan animasyon filmde , Istanbul’un artan sokak kopeklerinin toplanip Hayirsizada’ya goturulmeleri , orada birbirlerini kirarak olmeleri anlatiliyor .

Ermeni asıllı Fransız yonetmen , bu duruma acimasizca elestiri getirse de unutmayalim ki bu butun insanlarin ayibidir . Avrupa sehirlerinde ayni manzara hatta daha bile kotusu yasanmis , hayvanlar yakilarak telef edilmistir . Burada olayin vahametini arttiran , o tarihe kadar dokunulmadan yasamalari ve sayilarinin yuzbinleri bulmasindan sonra toplu halde katledilmeleridir .
Bugra Derci

Friday, October 3, 2014

Mutlu Haftasonlari-IYI BAYRAMLAR / HAPPY WEEKEND

Freedom's just another word for nothing left to lose,      

Nothing don't mean nothing honey if it ain't free, now now.

And feeling good was easy, Lord, when he sang the blues,

You know feeling good was good enough for me,

Good enough for me and my Bobby McGee.

˙·٠•○ ·٠•♫♥♪♫♥♪♫♥♪♫♥˙·٠•○ ·

Ozgurluk kaybedecek bir sey olmadiginda kullanilacak baska bir soz

Eger bedava degilse , hicbir sey para demek degil , artik tatlim

Ve iyi hissetmek kolaydi , Tanrim , blues soylediginde

Biliyorsun iyi hissetmek benim icin yeterince iyiydi

Benim icin ve Bobby McGee'm icin



New Orleans yolunda otostop yapan bir cift . Bu dunyaya ait sadece yoksulluklari var . Butun dunyayi kesfetmek isteyen iki asik , ama yollari bir kavsakta farkli dunyalara ayriliyor . Janis Joplin'in meshur ettigi bu Kris Kristofferson sarkisi , ikilinin ask yasadigi bir doneme ait . Fakat Kris Kristofferson'un ihanetleri bu askin sonunu getiriyor . Hikeyenin sonunu zaten biliyorsunuz . Janis Joplin ; sevgi ve ilham arayisları icinde , 4 Ekim 1970 gunu, henuz 27 yasindayken , Los Angeles'taki Landmark Motor Hotel'de asiri dozda eroin yuzunden hayatini kaybediyor .

Janis Joplin , yasadigi zamanda oldugu gibi gunumuzde de , gelmis gecmis en iyi kadın blues sarkicilarindan biri .

                       
                         Guzel bir haftasonu kucaklasin herkesi ...
                                 MUTLU BAYRAMLAR