Friday, November 21, 2014

Kasimda A$K Baskadir / En Unutulmaz Fransiz Filmleri

Sonunda film mevsimi geldi . Bugunlerde yasadigimiz kapali romantik havaya birkac film izlemek sizce de yakismaz mi ? Evinizin rahat ve konforlu ortaminda kendinizi simartmaya , keyifli bir haftasonu gecirmeye ne dersiniz ?
Bir kahve yapip , battaniye altinda enfes bir film izlemeniz icin , iste size benim en sevdigim , en unutulmaz Fransiz filmleri .
Giyinmek bir sanattir: Coco Before Chanel ( Coco Chanel' den Once )







Filmde Coco Chanel ismiyle tanidigimiz , asil adiyla Gabriella Chanel’in sektordeki yukselisi , hatta kendi sektorunu yaratisi ve cesur goruslerine tanik oluyoruz . Chanel’in yetimhanede baslayan zorlu hayatina , kabare sarkiciligi ve sonrasinda da dunyanin en onemli modacilarindan biri olma yolunda emin adimlarla ilerlemesi filmi izleyen herkeste buyuk hayranlik uyandiriyor .

Audrey Tautou’nun muhtesem oyunculugu “ Bu rolu ondan baska kimse oynayamazdi ” dedirtiyor . Biyografi filmi sevenler , Coco Before Chanel’i bir an once film listenize ekleyin derim . Tam bir basari hikayesi diyebilecegim film , moda sevdalilarini ayrica cezbedecek .


Masalsi bir senaryo: Midnight in Paris ( Paris’te Geceyarisi )

Midnight in Paris2

Paris’e henuz adiminizi atmadiysaniz , bu filmden sonra acilen gitmek isteyeceginize eminim . Gayet siradan bir film olarak baslayan Midnight in Paris , evlenmek uzere olan Amerikali cift Gil ve Inez’in Paris’i ziyaret etmesiyle hareketlenir . Gil’in geceleri Paris sokaklarindaki gezintileri , edebiyat tutkusu ve Paris sevdasinin etkisiyle surreal hikayelere donusur . Gil , bu gece hikayelerinde edebiyat ve sanat dunyasindan unlulerle karsilasir ve onlarla tanisir .

Woody Allen yonetmenligindeki filmin basrollerinde Owen Wilson ve Rachel McAdams'i goruyoruz . Siz de gecmis donemleri , gunumuze yegliyorsaniz bu filmin icinde kaybolup gitmeniz muhtemel .


Her son yeni bir baslangictir: French Kiss ( Fransiz Opucugu )

Sevimli , insanin icini isitan guzel bir film . Charlie , Paris'ten arayip Fransız guzeli Juliette' e asik oldugunu itiraf ettiginde nisanlisi Kate , onu geri kazanmak icin ucus korkusunu yenip Paris' e gelmeye karar verir . Ucakta yaninda oturan Luc , her ne kadar gizlemeye calissa da aslinda bir hirsizdır ve caldigi mucevherleri Kate' in cantasina saklar . Paris' te mallarini geri almak isteyen Luc , eski nisanlisini tekrar kazanmak isteyen Kate ve belki de Luc' tan hoslanmaya baslayan Juliette arasinda seyre deger bir oyun baslar .



Farkli hayatlar , farkli hikayeler: Paris , Je T’Aime ( Paris , Seni Seviyorum )

Paris, Je T'Aime2
“ Ben uzun bir filme odaklanmak yerine kisa kisa hikayeler izlemeyi tercih ediyorum ” diyorsaniz Paris , Je T’Aime tam da size gore bir film . 18 ask hikayesinin yer aldigi Paris Je T’Aime , her bir oykusuyle sizi koltuga sabitlemeyi basariyor . Filmin cekim asamasi dort yili askin bir sureyi alirken yonetmen koltugunu da 22 isim paylasiyor . Film ; a$k , Paris , etkileyici ve farkli hikayeler ile dolu bir seruven vaat ediyor .


Iki Kultur , Iki Farkli Yasam Tarzi : A Good Year ( Iyi Bir Yil )

Mekanlarin , muziklerin , diyaloglarin hepsinin birbirinden guzel oldugu , bir saniyesi bile can sikmayan , hayattaki amacinizi tekrar sorgulamaniza neden olabilecek film .  Londra’da yatirim danismanligi yapan Max Skinner , amcasindan miras kalan uzum bagini satmak icin Provence' e gider . Fakat bu satis islemi , hic de tahmin ettigi gibi sorunsuz gecmeyecektir . Uzum baginin kendisine ait oldugunu iddia eden Amerikali bir kadinin varligi , ilk zamanlarda canini oldukca sıksa da , zamanla hayatinin en keyif verici gunlerini gecirdiginin farkina varacaktir .

Peter Mayle' in kitabindan uyarlanan filmin yonetim ve oyuncu kadrosu oldukca saglam . Blade Runner , Thelma ve Louise , Hannibal gibi unutulmaz filmlerin usta yonetmeni Ridley Scott , Gladyator' den sonra bir kez daha Russell Crowe ile birlikte calismis .


Tutku a$kı oldurur mu ? : Fanfan 



Farklı , ozel ve a$kin en hassas noktasina temas eden nadir filmlerden hatta belkide tek film . Izlerken sikilmak anlamaya calismak bir kenara film sizi a$ka dair bambaska boyutlara goturuyor . Nerdeyse her sahne a$ka dair ip uclariyla dolu .Fanfan Alexandre Jardin tarafindan yazilan bir romandir. Ayrica Alexandre Jardin bu uyarlama filmin yonetmen koltugunda oturan isim . Kitap 1996 yilinda yayinlanmis . Daha 25 yasindayken bu roman 20' den fazla dile cevrilmis . Bu da ona '' Dunya dillerine cevrilen en genc yazar '' unvanini kazandirmis . A$ki korumaya calisan bir erkegi ve a$ki bulmaya calisan bir kızı anlatan FanFan , kisiyi kendi dunyasinda bir seyahate cikartiyor . Gecmiste yasadigi travmalarin getirisiyle gercek a$k dokunmadan da hissedebilecegini ve dokundugunda tum buyunun bozulacagini , tilsimin kaybolacagini , onu optugunde artik nostaljik ve gundelik iliskilerden biri haline gelecegini ve tutkuyla beraber iliskininde bitecegini oysa bu duyguyu ve hazzı omur boyu surdurmenin bir yolu oldugunu , eger ona hic dokunmazsan bu buyunun hic bozulmayacagini , a$kin hazzini ve heyecanini kaybetmeyecegini zanneden bir adamin a$k ile imtihani ... Oldukca romantik bir havada gecen ve aldatmak ile aldatmamak arasindaki ince cizgide gidip gelen bir a$k icin yasanabilecek korkulari ve bunlardan kacisi sevimli sekilde aktariyor bize ...


Huzunlu bir basari hikayesi: La Vie En Rose (Kaldirim Sercesi)
La Vie en Rose3
Hafizalarimiza kazinan Edith Piaf' in yasam oykusunu konu alan film , tam bir biyografik basyapit . Unlu sarkicinin cocuklugundan olumune dek hayat oykusunu ele alan film , bize sanatcinin hic bilmedigimiz yonlerini de gosteriyor . Efsane sarkicinin basarilari , hizla yukselisi , cocuklugunda yasadigi zorluklar , ozel hayatindaki calkantilar , sevincleri ve hayalkirikliklari bu filmde bir araya geliyor .

Olivier Dahan' in yonetmen koltugunda oturdugu filmde Kaldirim Sercesi' ni unutulmaz performansiyla Marion Cotillard canlandiriyor . Sevinc , uzuntu , umutsuzluk ve saskinlik gibi bircok duyguyu bir arada yasamak istiyorsaniz bu filmi mutlaka izlemelisiniz .


Iyiler her zaman kazanir: Amelie





Jean-Pierre Jeunet' in unutulmaz fimi bircogumuzu kendisine hayran birakti . Izlemeyenler icin kisaca filme deginmek gerekirse ; Amelie' yi tanitmak gerek oncelikle ;
Amelie anne ve babasini kaybetmis , aslinda cok derin yaralarla bezeli ama hayat dolu bir genc kadin . Baskalarini mutlu etmek icin buyuk caba sarfeden kahramanimiz , hayalperestlik konusunda da cok iddiali . Su kapitalist dunyadan ve sorunlarinizdan uzaklasmak icin Amelie dogru bir secim olabilir . Daha once izleyenler icin de , defalarca izlemelerinde hicbir sakinca olmadigini ve her defasinda ayri bir tat alabileceklerini dusunuyorum . Bu arada Amelie’yi muhtesem oyunculuguyla Audrey Tautou canlandiriyor .


Tutkular dizginlenebilir mi?: Last Tango in Paris (Paris' te Son Tango)







Film , kafa karisikligi yasayanlarin uzak durmasi gereken turden bir yapit . Zira filmin kendisi de derin kafa karisikliklari barindiriyor . Evlenmek uzere olan Jeanne , oturacaklari evi ararken hayatini degistirecek olan adamla , Paul ile karsilasir . Aralarinda tutkulu , ihtiraslı ve en onemlisi yasak bir iliski baslar .

Bernardo Bertolucci' nin unutulmaz eserlerinden Last Tango in Paris , sizi tutkulu bir a$k hikayesine surukluyor . Filmin basrollerini Marlon Brando ve Maria Schneider paylasiyor .
                                            Renkli ve keyifli gecsin haftasonunuz ...

4 comments:

  1. ben tümünü izledim bu şahane filmlerin.
    ama hepsini edineceğim tekrar izleyeceğim,battaniyemi kahvemi alıp:))
    bazen de şarabımı
    sevgiler

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bende tekrar tekrar izleyip her seferinde ayni zevki aliyorum bazen battaniye ve sicak cikolatamla, bazen sarabimla ;-) Guzel pazarlar <3

      Delete
  2. izlemediklerimi not aldım. Teşekkürler. . Seni izlemeye aldım. Ben de bloğuma beklerim.

    www.bakbuharika.com

    ReplyDelete
    Replies
    1. Yorumunuz beni cok mutlu etti, blogumu takip ettiginiz icinde ayrıca tesekkur ederim. Sevgiler

      Delete